Kiklad Adaları’nın başkenti Siros, gerçek bir hanımefendidir. Ermupolis’in neoklasik binaları orta çağdan kalma Ano Siros’la, limana girerken adanın sol tepesindeki Anastasis Kilisesi’yle adanın Ortodoks yüzü tepenin sağ tarafındaki San Corci Katolik Kilisesi’yle, kozmopolit geçmişle geleneksel unsurlar ve fakir mahallelerle bir arada bulunur.

Adanın ve Kiklad Adaları’nın başkenti olan Ermupoli, neoklasizm ve Kiklad mimarisinin bir karışımıdır. Alman Chiller’in eseri olan ünlü Belediye Binası’nın merdivenleri ve Milano’daki Scala’nın bir minyatürü olan Apollo Tiyatrosu ana meydan Miauli’ye çıkar. Agios Nikolaos Kilisesi’nin kubbesiyle Vaporia, 1830’dan sonra zengin armatörlerin burada yaşaması nedeniyle adanın en aristokrat mahallesidir. Tarihsel olarak Siros, 1826’dan itibaren Hios, Psara, Girit ve Küçük Asya’dan gelen büyük mülteci dalgasıyla hızla gelişerek, kısa sürede yeni kurulan Yunan devletinin en büyük ticari limanı haline gelmiştir. Karşı tarafta, kale mimarisiyle Ano Siros, pitoresk sokakları ve gösterişsiz güzelliğiyle çok etkileyicidir.
Siros plajları aile dostu, kumlu, kolay erişilebilir ve genellikle organizedir. Galissas, Agathopes, Delfini, Fabrika, Finikas, Kini, Megas Gialos, Avkaki ve Ermupolis’teki Vaporia’nın altındaki plajlar hemen göze çarpar.

Gastronomi

Siros’un cazibesinin baskın unsuru karşıtlıklar, özellikle de bunların uyumlu birlikteliği gastronomik mirasının da en temel özelliğidir. Yunanistan’da, mutfak etkilerinin bu kadar zengin ve karşıt olduğu ve ortaya çıkan bileşimin bu kadar ilginç olduğu başka bir ada yoktur. Ermupoli’nin varlıklı sınıflarından ortaya çıkan kent mutfağı, köylülerin ve proletaryanın yemekleriyle birbirine karışmıştır. Böylece, bir yanda fırında pişmiş savoro gibi yemeklerle burjuvazinin Avrupa mutfağı, diğer yandaysa mevsimlik ürünlere ve basit hazırlama yöntemlerine dayanan sıradan halkın mutfağı ve ayaküstü yenen kızartma mezeleriyle kahvehanelerin mutfağı bulunur.

Adanın yerel ürünleri arasında peynirler öne çıkar. Yunan ‘parmesanı’ olarak da bilinen ünlü ve çok talep gören San Mihali PDO, Kopanisti PDO, ekşi peynir, gravyer, lor ve tirovoli peynirleri Siros peynirlerinin en güçlü temsilcileridir. Sonraki sırada işlenmiş et ürünlerinden en özgün olanı luza ve rezeneli sucuk bulunur. Yabani kapari, yeşillikler ve meşhur rezene Siros topraklarının özgün lezzetini zenginleştirir.

Adanın yerel tarifleri bol miktarda et ya da balık ve deniz mahsulü içerirken, yerel aromalı bitkilerle zenginleştirilen yemekler de ayrı bir yere sahiptir. Ancak, tamamen farklı ve kendine özgü iki yemek seçmek gerekirse, bunlar Siros topraklarını tek bir lokmada birleştiren kapari salatası ve maydanoz salatasıdır.

Siros demek, büyük bir geçmişe ve üne sahip olan doğal ve efsanevi tatlıları elbette lokum ve helvalar demektir. Yerel reçeller de en üst kalitededir.

Ulaşım

Kiklad adalar grubuna ait olan Siros’a Pire, Rafina ve Lavrio limanlarından gemiyle, ya da uçakla kolayca ulaşılabilir.