Teknoloji, hayvancılıkta aşırı ve çoğu zaman ‘gereksiz’ antibiyotik kullanımına bir çözüm sunacak gibi görünüyor. Bugüne kadar özel yazılımlar, çiftliklerdeki hayvanların sağlığını ve refahını iyileştirmeye yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra çiftçi fark etmeden önce hayvanlardaki hastalık veya rahatsızlığı tespit ederek, antibiyotik kullanımını azaltmaya da katkıda bulunabilir.

Aşırı antibiyotik kullanımı, hayvancılık endüstrisinde önemli bir sorundur. Birçok kişi bu uygulamanın, hayvanların metabolizmalarının belirli bileşenlere karşı geliştirdiği direnç nedeniyle çeşitli hastalıklar için etkisiz tedaviye yol açabileceğini iddia etmektedir. Avrupalı çiftçiler hayvanlarını aşılama ve antibiyotik içeren özel yemler için önemli miktarda para harcar. Organik olarak yetiştirilen hayvanların antibiyotiklere karşı daha az dirençli olduğunu belirtmek gerekir. Bu da organik olarak yetiştirilen hayvanlardaki bakterilerin geleneksel olarak yetiştirilen hayvanlara göre daha kolay kontrol edilebileceği anlamına gelir.

Modern çiftçiler artık hem hayvancılık sermayelerini izlemek hem de doğru beslenip beslenmedikleri gibi hayvanların sağlığı, refahı ve alışkanlıkları hakkında veri toplamak için geniş bir yazılım ve teknolojik uygulama seçeneğine sahiptir. Bir hayvanın doğru zamanlarda ve doğru miktarlarda yiyip içip içmediği, bir hastalığı olmadığına işaret ediyor olabilir. Buna ek olarak, özel el cihazları ve özel biyosensörler hayvanların ter bileşimini, pH değerini, stres seviyelerini ve vücut sıcaklığını tespit edebilir. Bu tür verilerin toplanması ve analizi, çiftçilerin doğru teşhis koymasını, antibiyotik kullanımını hayvana özel hale getirmesini ve gereksiz aşılamalardan tasarruf etmesini sağlar. Son olarak da Komisyon bünyesindeki Ortak Araştırma Merkezi tarafından karma hayvan yemlerinde 24 adet antibiyotiğin kalıntılarını tespit edebilen yöntemlerin geliştirilmesi, yukarıdakilerin hepsine katkıda bulunmaktadır.