Kostas Kapetanakis, Ellinikon kafe-restoran zincirinin kurucusu ve CEO’su
Yunanistan’ı küresel bir gastronomi noktası haline getirmenin bir yolu var. Tek yapmamız gereken, Yunan geleneklerini yaratıcılıkla ‘evlendirmek’. Yenilikçi street food tarifleri aracılığıyla, Yunan ürünlerini öne çıkaran yeni konseptler yaratmak.
Yunan gastronomisinin dışa açılması bağlamında, Trakya kavurması ve Ksanthi kaşar peynirinden Girit staka tereyağı ve Chios Adası sakızına kadar küçük Yunan üreticilerinin ürünlerini değerlendirmeyi öğrenmeli, yerel ekonomiyi güçlendirmeli ve Yunan mutfağının eşsizliğini yurt dışında da tanıtmalıyız.
Yunan gastronomisini turizmle bir araya getirmeliyiz. Yunan turizmi uluslararası ziyaretçilere, yüksek kalite ve özgün lezzetlere odaklanan modern bir gastronomi deneyimi sunar. Böylelikle ziyaretçilere mutfak aracılığıyla gerçek bir Yunan misafirperverliği hissi yaşatarak, yemekleri Yunan yaz deneyimiyle bir araya getirebiliriz. Yunan gastronomisi, küresel bir kitleye göre geliştirilmiş özgün lezzetler sunarak uluslararası pazarlarda başarıyla yarışabilir.
Çözüm, dışa dönüklüktür. Örneğin, Londra’da düzenlenen National Geographic Street Food Festivali’nde, tıklım tıklım dolu bir amfitiyatroda, yerel Yunan malzemeleriyle Selanik mutfağı tanıtıldı. Konuklar Kuzey Yunanistan’ın zengin mutfak geleneğinden esinlenen lezzetleri, küresel street food yemeği trendlerini karşılayan modern bir twist ile keşfetme fırsatı buldu. Konuklar ve food experts’in etkinliği coşkuyla karşılaması, Yunanistan’ın gastronomi elçisi olan Selanik brand’ini güçlendirerek lezzetlerin özgünlüğünü vurguladı. Eat Local, Think Global felsefesi tam da budur.
Kalite, inovasyon ve Yunan tarımsal gıda geleneğini temel alarak, Yunanistan’ı dünya çapında tanıtmaya devam ederek, Yunan mutfağının çağdaş, yaratıcı ve uluslararası düzeyde ne kadar rekabetçi olabileceğini kanıtlayalım.
Bu makalede ifade edilen görüşler yazarın kişisel görüşleridir ve Tarımsal Kalkınma ve Gıda Bakanlığı’nın görüşlerini veya fikirlerini yansıtmamaktadır.